Avcı yüklü çıktı avına sırtında kurşunla dolu bir çanta. Tüfeğini kaldırdı baktı gözünü menzile dayadı. Ayağında kara botlar yüreğinde taş parçası. Köpekleri önden saldı çalıları yara yara yolu aldı. Kaba saba haki bir yelekle göğsünü korumaya aldı. Orman açıldı kutsal bir armağan gibi. Hırslı ve sersem yürüdü korkunç yaratıklar gibi.
Kestane gürgen palamut altı yaprak üsü bulut.
Dere kıyısında anemonlar. O gün çiçek açmıştı tüm kızlar. Avcı kör topal devam etti. Ne yasa bildiyse ihlal etti. Ne güzel gördüyse heba etti. Bir de sorma ne havalı pozlar. Menzilde göründü bir ceylan. Kükredi orman dağıldı kuşlar. Belki kaydı bir kaç yıldız. Nefesler tutuldu uğultu devam etti. Avcı sarıldı tüfeğine ateş etti. Ceylan ürkek zarif narin (nazik). Bastı ince bacaklarını toprağa. Varlığı nezaketini yaydı. Tüm orman ona ihsan etti. Kahverengi tonlar ve beyaz bir soluk. Bakışından aktı gitti bir kaç bin oluk sevda. Kükredi orman dağıldı kuşlar. Kırmızıya kesildi tüm ağaçlar yasa büründü. Bulutlar ağlamaya devam etti. Kızlar şarkı söyledi. Benim senin gibi oğlum yok. Seni ben doğurmadım. Buradan canlı çıkış yok. Ava giden avlanır.
Söz & Müzik : Yasemin Mori
self portrait
14 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder