31 Ocak 2009 Cumartesi

Yasemori’nin harikalar diyarı

Yasemin Mori Ghetto Konser İstanbul Fotoğraf Sinem MucurRoll dergisinin yılın en iyi albümü seçtiği ‘Hayvanlar’la hemen kendi kitlesini oluşturan Yasemin Mori, Ghetto konserinde makyajı, kostümü ve değişken ruh haliyle tam da beklediğimiz gibiydi

Saat 22.00’yi geçiyor. Ghetto ağzına kadar dolu. Süslü süslü kızlar, sakallı ergenler, fazla gürültü yapınca ters ters bakan yaşlı başlı insanlar... İçimizden biri ‘Herkes sahneye bakıyor’ diyor. Evet, bakıyorlar, ama sahnede bir şey yok. Aniden anlıyoruz: Kalabalık laf olsun diye gelmemiş. Evlerinde bağıra çağıra söyledikleri Yasemin Mori şarkılarını Yasemin’le beraber bağıra çağıra söylemek için oradalar.
Saat 22.30. Yasemin hâlâ ortalarda yok. Derken sadece ‘beklenen konser’lerde karşılaştığımız o tanıdık olay gerçekleşiyor: Sahneye teknisyen çıkınca ortalık yıkılıyor.
Arkamda kendisinin de hisli bir insan olduğunu anladığımız Haşmet Babaoğlu. Yanındaki genç aniden kendisine dönüp “Siz olmasaydınız ben Yasemin’i tanımayacaktım. Siz bir yazı yazmıştınız. Onu okuduktan sonra dinledim. Çok teşekkür ederim” diyor, Haşmet Babaoğlu kendisini iki çocuğunun annesiyle tanıştırmış edasıyla. Sonra Yasemin’in sahnedeki elektriğinden falan bahsediyorlar.

Saat 23.00 itibarıyla Yasemin rengârenk elbisesi, kırmızı pabuçları, kırmızı makyajı ve zaptedilemez saçlarıyla Alice’in Harikalar Diyarı’ndan ya da kendi şarkılarından bir karakteri andırarak sahnede göründüğü andan itibaren de kalabalık artık kendini durdurmuyor.
Belli ki Yasemin’in şarkı sözleri bu insanlara çok koymuş. Şarkılara eşlik eden sadece genç kızlar değil, herkes (sakallı ergenler de yani) kaptırıyor kendini. Ghetto’nun ses işini bir türlü çözememesi, Yasemin’in alnının ortasına sabit bir spot dayaması falan gibi engeller kimseyi yıldırmıyor.
Arada bir, eline megafon alıp şarkıların bazı yerlerini mikrofon yerine onunla söylüyor, ‘Arjantin’de, ‘N’olur N’olur N’olur’da zıp zıp zıplıyor (artık özellikle belirtmeye gerek yok, Ghetto da onunla zıplıyor) araya iki yeni şarkı serpiştiriyor, ‘Aslında Bir Konu Var’dan önce eline kara kaplı defterini alıp ses sisteminin azizliğine uğrayan bir şiir okuyor, hepsi çok iyi müzisyenlerden oluşan grubuyla işi bir ara ‘no wave’e kadar vardırıyor.
Şarkıları söylerkenki halinden tavrından Yasemin’in de bu şarkıları sahnede söylemeyi ve insanların onunla beraber söylemesini sevdiğini anlamak hiç zor değil. Tek albümü ve dolayısıyla çok az parçası olan bir sanatçı için dopdolu bir performans hazırlamış Yasemin Mori. Bu dopdoluluk en çok, kendisinin yer yer çok eğlenceli, yer yer çok depresif olabilmesi şarkıların ruh durumuna kendini çok kolay kaptırması ve onu seyredenlere sadece bu özelliğiyle dünyayı unutturmasından kaynaklanıyor.

DİLAY YALÇIN
- Radikal
Fotoğraf: Sinem Mucur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder