25 Nisan 2015 Cumartesi

Nedir bu Finnari Kakaraska!

Rock müziğin sevilen seslerinden Yasemin Mori, uzun süredir üzerinde çalıştığı "Finnari Kakaraska"yı piyasaya sürdü. "İyi de nedir bu Finnari Kakaraska" dedik, buluştuk ünlü şarkıcıyla ve merakımızı giderdik.

Yasemin Mori, uzun süredir üzerinde çalıştığı albümü “Finnari Kakaraska”yı piyasaya sürdü. Bu kez öykü tadındaki şarkıları kadar albüm adıyla da dikkat çeken Mori’ye, kulağa büyü gibi gelen o iki kelimenin anlamını sorduk. İşte yanıtı: “Albüme isim ararken Kadın Argosu diye bir sözlük geçti elime, orada buldum bu deyimi… ‘Uzak yerler’ anlamına geliyormuş.”


Üçüncü albümünüz hayırlı olsun. Yalnız şarkılara, hazırlık sürecine falan gelmeden önce sormak istiyorum, nedir bu “Finnari Kakaraska” acaba?
– (Gülüyor) Herkes merak etti onu zaten… Arkadaşlarım bile soruyor “büyü mü” diye. Hikayesini anlatayım… Bütün şarkıları yazdım bitti, her şey hazır. Albümün adı ne olacak diye düşünüyorum. Elime “Kadın Argosu” diye bir sözlük geçti.
 

Kadın Argosu mu?
– Evet… Sadece kadınların kullandığı bir dil. Erkek taşlamaları gibi şeyler de var içinde sözlüğün. Finnari Kakaraska’yı da orada gördüm. Bu aslında bir deyim.
 

Anlamı ne?
– “Uzak yerler” demekmiş. Kulağıma çok güzel, bana çok enteresan geldi.


Alem “ne alaka” der diye endişelenmediniz mi?
– Valla başlarda doğru mu yapıyorum diye düşündüm, “kim aklında tutacak bu adı” dedim. Ama o ikişi kelime öyle bir yerleşti ki aklıma, albüm için başka isim düşünemez oldum. Ve kaldı öyle…


Gelelim albümün hazırlık aşamasına… Ne kadar sürdü şarkıları toplamak ve okumalar?
– Aslında hızlıca kotarılan bir proje. Sözlerimin hepsi hazırdı. Can Çankaya da çok iyi arkadaşımdır, buluştuk, yaptığım işleri gösterdim, hemen aranjeleri yapmaya başladı. O yüzden çok hızlı bitti. 1 yılda toparladık.


Şarkıların hepsi sana mı ait?
– İki cover şarkı var. Diğerleri bana ait.

Şarkılarınızı daha çok hangi ruh halindeyken ya da neredeyken yazabiliyorsunuz?
– Her yerde ve her ruh halinde olabilir… Ama şarkı yazmak entresan bir durum… Ben bile bazen kendi kendime şaşıyorum.


Neden?
– Ben şarkı yazmıyorum da şarkı kendini bana yazdırıyor gibi durum oluşuyor çünkü.


Aşk şarkıları peki?
– Aşkı bireysel olarak algılamıyorum. Müzik yaparken bile aşk yaşıyorum mesela… Seyirciyle bir araya geldiğimde de aynı şekilde aşka çok yakın bir duygu hissediyorum. Açıkçası aşkı bireysellikten çıkarmak için kendimi çok zorladım.


Neden böyle bir çabaya girdiniz?
– İlk albümü hazırlarken çok pis aşk acısı çekiyordum çünkü… Her şey tamamen aşka dayalıydı. O hisse o kadar kapılmıştım ki… Sonra durdum, “Ben ne yapıyorum?” dedim kendime. Aşk acılarının kadını oldum diye yedim kendimi. Oysa acı çekmek istemiyordum.

  
Sizin yazdıklarınız alışılmış şarkılardan çok farklı. Sanki şarkı değil de öykü yazıyorsunuz. Böyle bir yeteneğe sahipken hiç kitap yazmayı düşünmediniz mi?
– Evet, aslında olabilir. Zaten yazdığım çocuk kitapları ve onları basmak isteyen yayınevleri de de var. Bakalım, zaman bulursak yaparız.


Neden çocuk hikayesi?
– Bilmem, çocuk hikayeleri daha çok ilgimi çekiyor.

 


Bir anda parlayayım diye bir derdim yok
 

Müzik dersi almaya devam ediyorsunuz...
- Evet, çok da faydasını görüyorum. Bütün şarkıcılara tavsiye ederim.

Ne kadar sürecek bu dersler?
- Bence hep devam etmeli. İnanılmaz geliştirdim kendimi o dersler sayesinde. Ne kadar devam ederse o kadar iyi.

Müzik yolculuğunuzda, tam olarak hedefiniz ne?
- Bilmem ki, çok şey planlıyorum. Çok daha iyi bir müzisyen olmak istiyorum. Bunun için şan dersleri alıyorum, gitar çalışıyorum. Çok enteresan şeyler yapmak istiyorum.

Bu kadar çalışmaya, hak ettiğiniz değeri ve ilgiyi gördüğünüze inanıyor musunuz?
- Evet, çok ilgi gösteriyorlar sağ olsunlar... Zaten benim de bir anda şöhret olayım, parlayayım gibi bir derdim yok. Yavaş yavaş gideyim, uzun soluklu bir şeyler yapayım.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder