26 Aralık 2008 Cuma

Reset - Seha Can Röportajı

Yasemin Mori'nin okuldan arkadaşı ve albüm kartonetinin yaratıcısı, Mori gibi müziğin peşinden giden Seha Can'ın Reset Magazine verdiği röportajdan Mori'yle ilgili bir bölüm:

...

Reset: Yasemin Mori ile tanışıklığın nereden geliyor? İyi bir müzisyen olduğun kadar iyi bir tasarımcısın Mori’nin albüm kartonetinden gördüğümüz üzere? Kartonet üzerinde çalışma fikri kimden çıktı? Özel bir rica mı yoksa sen mi istedin?

Seha Can: Yasemin Ankara’dan arkadaşım. O Bilkent’te öğrenciyken ben de mastera girmiştim ve onun asistanı olmuştum. Aslında grafik tasarımını onun kadar biliyordum ve ne öğrendiysem de o bir senede öğrendim. Albümünün her şeyi hazır olduğu, bir tek tasarımı kaldığı bir noktada beni aradı yardımcı olmam için. Yasemin’in çok kendine has bir illüstratör yanı var. Bence çok da güzel. Ama bir sebepten zaman içinde kendi yaptığı şeylere yabancılaşmaya başladı. Bir süre onun yaptığı şeyleri malzeme yaparak kapak üzerinde çalıştık ama bir yere varamadık. Bir sabah üzerinde çalışırken şu anki kapak ortaya çıktı, Yasemin görsün diye yatarken bilgisayarı açık bırakmıştım. Ve tahmin ettiğim gibi sabah görünce çok sevdi. Haftalarca başka bir şey üzerinde çalıştıktan sonra iki gün içinde bitirdik.

...


Reset: “Gösterir de Vermem” tek bir kadına veyahut tek bir tip kadına yazılmış bir şarkı mı? Yoksa tüm dişi cinsine genellenebilecek kadar umutsuz mu sence durum?

Seha Can: O şarkı Yasemin’in albümü için yazdığım bir şarkıydı. Çok sevmişti fakat nakaratındaki sokak ağzından çok hoşlanmadı. Çok da doğal. Bir kızın ağzından yazılmış bir şarkı ama ben söylemeye devam ediyorum (gülüşmeler). Cinselliğin ilişkilerde bir koz haline gelmesi ile ilgili. Hala da birçok insan için çözümsüz bir durum. Gerçi benim çevremde çok tanık olduğum bir şey değil, ben daha çok her türlü edepsizliği yaptıktan sonra bir anda azizeleşen insanlar tanıdım.

...

Röportajın tamamı için: Reset

Bu şarkı yüxexes'de de konuşuldu merak edenler Myspace.com/SehaCan adresinden dinleyebilir.

24 Aralık 2008 Çarşamba

Yasemin Mori ilk kez Yüxexes’te

2008’in en güzel sürprizlerinden Yasemin Mori ilk kez Yüxexes’te. Canlı canlı Yasemin Mori şarkıları, ar-ge, ajanda ve müziğe dair her şey. Güven Erkin Erkal ve İmge Celepçi ile Yüxexes 24 Aralık Çarşamba 22:00’de Dream tv’de.





Kaçıranlar için tekrarı pazar 22.00-23.45 arası Dream Tv'de

21 Aralık 2008 Pazar

Balans Jolly Joker

Yasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su BoğuşluBu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan Jack Daniel’s Rock Yarışması’nın lansmanı Jolly Joker Balans’ta yapıldı. Gecede Yasemin Mori sahneye çıktı.

"Gerçek Müzikle Kendini Gerçekleştir" sloganı ile düzenlenen gecede sahne alan ve kendisi bir yarışma çıkışlı olmamasına rağmen, profesyonel yapıldığı ve kaliteli müziğin peşinde olunulduğu sürece bu tarz organizasyonları desteklediğini söyleyen Yasemin Mori:"Kendi müziğini üreten her amatör müzisyene böyle imkanlar sunulduğu sürece profesyonel müzik yaşamına geçip başarılı olmaması için hiç bir neden yok. Müzik hayatınızın en önemli parçası ise, başka şansınız yoktur zaten kendinizi ancak müzikle anlatabilirsiniz. O yüzden cesur olmak ve bu tarz fırsatları doğru değerlendirmek gerekir." diyor



Konser Fotoğrafları:

Yasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su BoğuşluYasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su BoğuşluYasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su Boğuşlu Yasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su BoğuşluYasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su BoğuşluYasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su BoğuşluYasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su Boğuşlu
Yasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su BoğuşluYasemin Mori - Jolly Joker Balans - Jack Daniel's Music Rock Program Lansman - Can Su Boğuşlu



Fotoğraflar: Can Su Boğuşlu

8 Aralık 2008 Pazartesi

Jack Daniel's Music Rock Program

Rock müziğe yeni isimler kazandırmayı amaçlayan 'Jack Daniel's Rock Yarışması'na 20 Aralık gecesi açılış töreniyle start verilecek. Gecede Yasemin Mori de sahne alacak.

20 Aralık Cumartesi günü Jolly Joker Balans'ta düzenlenecek gecede sunuculuğu Aylin Aslım yapacak.






Tarih : 20.12.2008 21:00:00
Mekan : Balans Jolly Joker
Bilet Fiyatı: 23,50 YTL

PROGRAM:
20:00 Jack Daniels Lansman & Kokteyl
21:00 Post ( Jack Daniels 2008 1.si)
21:45 Yasemin Mori
00:00 Mayday

- 18 yaş sınırı vardır.
- Organizasyon şirketi etkinlik için uygun görmediği kişileri bilet bedelini iade etmek koşuluyla etkinlik mekanına almama hakkına sahiptir.
- Oturma düzeni yoktur.
- Belirtilen saat kapı açılış saatidir.

BiletİX

21 Kasım 2008 Cuma

Harika bir şarkıcı söz yazarı ve besteci!

Yağmurlu akşamlar kedi gibi dışardan kaçar, eve sığınırım. Ama geçen perşembe öyle olmadı, kendimi Tünel'de; neon ışıklarının süslediği Şehbender Sokak'ta buluverdim...
Ankaralı arkadaşlarının hala "bizim tatlı kaçık" diyerek hatırladıkları Yasemin Mori İstanbul'daki ilk konserini Babylon'da verecekti.
Kaçmazdı!..
Geçen yaz başıydı; Mori'nin şarkılarının gençler arasında gizli bir salgın gibi yayıldığını öğrendim.
İnternetten dinledim. İlginçti. Biraz pop, biraz rock, biraz punk...
Şarkı sözleri garipti ama fark ettirmeden insanı sarıp sarmalıyordu.
"Haşmet abi ' kız şarkıları' dinlemeye başladı" diyerek takılanlara hiç aldırmadım.
Yaz sonuna doğru dayanamadım; genç şarkıcının "Hayvanlar" albümünü alıp arabamın cdçalar'ına yerleştirdim. Yollar boyu mırıldandım; "Neden hep mutsuzsun/sorular sorunca dersin ki/neden çocuksun, hiç büyümezsin/elimde cevabım yok."
İşte şimdi onu canlı dinlemeye gelmişti sıra!

***

Tıklım tıklımdı Babylon.
Duvarın dibinde bir yer bulup sığıştım.
Işıklar karardı.
Genç şarkıcı yüzünde Venedik maskesi, ayağında yüksek topuklu şık botları, şirin ve uçuk giysisiyle sahneye çıktı.
Ve narin gövdesinden beklenmeyen çok güçlü bir sesle söylemeye başladı.
"Ben öldüm/Yeter ki yer açılsın yanında yenilerine.."
Sahi bu kız değil miydi, bir röportajında "sanata doğmak için önce ölmek gerek" diyen?
Düz kaşlarının altındaki kuytuluğa saklanmış gözleriyle seyircilere bakarken ne kadar hüzünlüydü bu kız... Müziğin ritmine uyduğunda nasıl da şımarık bir çocuktu...
Ve sesiyle şarkı sözlerinin altını iyice çizerken birdenbire ve fazlasıyla kadındı...

***

Sıra en sevilen şarkılarından birine geldiğinde herkes çılgın gibi zıplayıp bağırdı: "N'olur, n'olur, bu suç belki af bulur/n'olur n'olur n'olur/kendini bana ver..."
Çapkın ve hınzır bir şarkıydı bu!
Konserin çok hoş, hatta hipnotik yanı ise Yasemin Mori'nin ara ara küçük defterini açıp oradan şiirsel şeyler okumasıydı...
Derken... Önce "Kuzgun" sonra "Aptal" adlı şarkıları geldi...
Ve tabii benim son zamanlarda pek takıldığım şarkı: "Arjantin."
Sanki yıllanmış ve çok usta bir kabare şarkıcısı bize silah sesleriyle açılan dramatik bir hikaye anlatıyordu:
"Beni vurdular/Ama bir yanım bu işe güldü/Dediler, kimse böyle güzel gülmüyor..."
Baktım!
Gerçekten de kimse bu kadar güzel gülmüyordu!..

***

Konser bitişi kuliste sordum Yasemin Mori'ye...
"Ne bu Arjantin?"
Sahnedeki dev kadın gitmiş, yerine gözleri hüzünlü gülüşü çok sevimli bir çocuk gelmişti yine...
Durdu...
Sonra "bizi çok sömürdüler" dedi; bıkkın ve kırgın bir gülümseyişle...
Kim onlar, diyemedim.
Erkekler mi? Sermaye düzeni mi? Popüler hazların efendileri mi?
Dışarı çıktım. Yağmur altında yürüdüm.
Bir yandan da, ne güzel diye düşündüm; artık hayatımızda harika bir şarkıcı, söz yazarı ve besteci var.

Haşmet Babaoğlu - Sabah

İstanbul Konseri (11.19.2008 Babylon)

Yasemin Mori istanbul babylon konserKaotik ortamının yaratıcılığını tetiklediği kentteydi Mori, İstanbul'da...

Bir maskeyle çıkmış sahneye önce, sonra çıkarıp maskesini selam vermiş ve başlamış hikayesini anlatmaya.

Albüm şarkılarının dışında "Uzay Kuşu" ve "Bir Beyaz Balina" söylenmiş.

Hareketli şarkılarda herkes zıplamış, eğlenmiş.

Tanıdık yüzlerde varmış Babylon'da
Hatta gerisini onlardan birinden dinleyelim Haşmet Babaoğlu neler demiş konserle ilgili, Sabahtaki yazısında:

Harika bir şarkıcı söz yazarı ve besteci!

Konserden Fotoğraflar:
Yasemin Mori istanbul babylon konserYasemin Mori istanbul babylon konser

Yasemin Mori istanbul babylon konserYasemin Mori İstanbul konseri
Yasemin Mori BabylonYasemin Mori İstanbul - Babylon


Konserden Videolar:



Yasemin Mori - Aslında Bir konu Var (Live)


Aslında Bir Konu Var - Canlı Performans | İstanbul Babylon

Yasemin Mori - Mutsuz Punk (Live)


Mutsuz Punk - Canlı Performans | İstanbul Babylon



Fotoğraf ve videolar için 11:14'e (Erdal) ve Fatih Akdan'a teşekkür ediyorum.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Can Cambaz

İzmir Konserine giden kişilerin bahsettiği albüm dışı şarkı Can Cambaz'ın bir videosu paylaşılmış Facebook'ta

Yasemin Mori - Can Cambaz (Live)

Can Cambaz - İzmir Ooze Venue | Canlı performans.

Videoyu Facebook'ta Esra Aynalı paylaşmış kendisine Teşekkür Ediyorum.
Kaynak: Facebook - Esra Aynalı'nın videoları.


Can cambazdı,
hiç düşmezdi ama düştü.
Kalbi parçalandı...

Yasemin Mori'nin bir çok bestesi olduğunu biliyoruz, benim kulağıma çalınan bir kaçının isminide paylaşıyım bari belki ileride onlarda çalınır konserlerde.
“Mutsuz Böcek”, “Karamel”, “Dünya Hergün Vals Yapar”...

12 Kasım 2008 Çarşamba

Mori istanbul'da


Ankara ve İzmir'den sonra tüm hızıyla süren konserlerin bu seferki durağı İstanbul, Babylon.





‘Aslında bir konu var’ isimli şarkısıyla derinden ve emin adımlarla hayatımıza girmeyi başaran Yasemin Mori, kendisi hakkında tüm merakımızı gidermek üzere Babylon sahnesinde yerini alıyor. Albümündeki tüm şarkıların sahibi olan, farklı anlatımı ve değişik dünyasıyla ilgi çeken Yasemin Mori’nin sahne üzerinde hayranlarıyla iletişime geçeceği gecede albümün etkisi yüksek şarkıları kulaklarımıza ulaşacak. Yaptığı müziği derinlemesine hissettiği her halinden belli olan ve alternatif camianın iştahını kabartan bu narin kıza kulak verin!


Kapı acılış saatı: 21:00
Ayakta: 20 YTL Öğrenci: 12 YTL
Biletler: Biletix
Babylon

- 18 yaş sınırı vardır.

8 Kasım 2008 Cumartesi

İzmir Konseri

Yasemin Mori, izmir, Ooze Venue Konser, Fotoğraf
Mori, İzmir Ooze Venue'de dinleyicileriyle buluştu.
Güzel bir ortamda geçen konserde ufak tefek aksilikler (mikrofonu devirmiş 2 kere :) dışında bir problem olmazken, Yasemin Mori sahnedeki enerjisiyle gelenlere keyifli bir gece yaşattı. Konser sonunda Yasemin Mori'ye doyamayan seyirciler onu tekrar sahneye çağırmış ve 'Arjantin'i tekrar söyletmiş.

Albüm şarkıları dışında ismi 'Cambaz Can' ya da 'Can Cambaz' olarak rivayet edilen albüm dışı şarkıyı da dinleme fırsatı bulan İzmirliler, şarkı aralarında Mori'nin meşhur 'Sihirli Defteri'nden okuduğu şiirlerinide dinledi.

Konser Fotoğrafları:

Yasemin Mori, izmir, Ooze Venue Konser, FotoğrafYasemin Mori, izmir, Ooze Venue Konser, Fotoğraf
Yasemin Mori, izmir, Ooze Venue Konser, FotoğrafYasemin Mori, izmir, Ooze Venue Konser, FotoğrafYasemin Mori, izmir, Ooze Venue Konser, Fotoğraf


Yukarıda birkaç örneğini gördüğünüz,
İzmir konserinden 52 tane iyi kalitede fotoğrafı indirmek için:
Tıklayın.

Konser Videoları:
Yasemin Mori - Aslında Bir Konu Var (Live) İzmir

Aslında Bir Konu Var - İzmir Ooze Venue | Canlı performans.

Yasemin Mori - Nolur nolur nolur (Live) İzmir

Nolur nolur nolur - İzmir Ooze Venue | Canlı performans.

Yasemin Mori - Aptal (Live)

Aptal - İzmir Ooze Venue | Canlı performans

Fotoğraf ve Videolar için Eylül Eser'e teşekkür ediyorum.

7 Kasım 2008 Cuma

Yasemin Mori ilk kez İzmir'de

Müzik dünyasının yeni yüzlerinden ’Hayvanlar’ adlı ilk solo çalışmasıyla dikkat çeken Yasemin Mori, ilk kez İzmir'de Ooze Venue'de hayranlarıyla buluşacak.

26 Yaşındaki genç müzisyen tüm söz ve müzikleriyle birlikte grafik tasarımını yaptığı ilk albümü ’Hayvanlar’ın İzmir'deki ilk konserinde Gece Grubuyla birlikte sahne alacak. Yasemin Mori ve Gece Grubu, bu gece Ooze Venue'de konser verecek.


Etkinlik Ayrıntılarını, 'Konserler Başlıyor' başlıklı yazımda duyurmuştum.

5 Kasım 2008 Çarşamba

Sahne Arkası

Yasemin Mori'nin Myspaceinde, Sahne Arkası ekibinden Bora demiş ki;






Radyo ODTÜ - Sahne Arkası'nın bu haftaki konuğu Yasemin Mori!



Sahne Arkası'nda bu hafta Yasemin Mori'yi ağırlıyoruz. İlk albümü Hayvanlar gayet başarılı, kendisi de çok tatlı bir insan. Onla yaptığımız röportaj ve şarkıları bu hafta Sahne Arkası olucak.


Sahne Arkası her perşembe 21.30'da Radyo ODTÜ'de... Podcast'i, yani yayınladığımız her program www.radyoodtu.com.tr'de.

Radyo Odtü 103.1


Hayatın Sesini Aç!



Program yayınlandı dün akşam.
Çok güzel bir röpörtajdı. 2. Klibin hangi şarkıya geleceği büyük merak ediyorduk hepimiz. 2. klip olarak Nolur nolur nolur'u düşündüğünü söyledi. Blogda yaptığım ankette de sizlerin oylarıyla birinci Nolur nolur nolur olmuştu.

kedisi varmış bir tane :)
ilk aldığı albüm -biraz utanarak söylesede- Ace of Base'miş.
...

Röportajın özeti bence;
İnsanlar, aptal aptal...



Bu güzel sohbeti kaçırdıysanız üzülmeyin :) üstte duyurulduğu gibi programın tamamı Radyo ODTÜ'nün sitesine koyulmuş. Buraya tıklayarak ulaşabilir bilgisayarınıza indirerek dinleyebilirsiniz.

31 Ekim 2008 Cuma

Ankara konseri (30 Ekim 2008) @ IF

Yasemin Mori, Ankara'da dinleyicileriyle buluştu.
Ben katılamadığım etkinliğe. (Oysa hayallerim vardı, Last.Fm taglarına 'Canlı gördüm' yazacaktım :) ehe. Neyse önümüzdeki konserlere bakıcaz) Dolayısıyla yorumda yapamayacağım şimdi gitmediğim konserdeki performansı hakkında.

Giden kişilerin yorumlarına bakalım o zaman:

Sahnede öyle bir şey vardı ki...küçük defterinden okudukları ile büyü yaptı bize ve çarpıldık.sahnede bu dünyaya ait olmayan bişeyler gördüm.
Vampirkedi - Last.fm

Kafam gerçekten güzeldi, sizin şarkılarınızla daha bi iyi oldum. Ankaraya her zaman bekleriz, ya da beklerim bilemedim.
Bugcan - Mail :)

Nasıl cıvıl cılvıl, enerji dolu bi arkadaşmış kendisi. çok güzel bir sahne hakimiyeti de var, enerjisini seyirciye de aktarabiliyor. ama sanki söylediği şarkılar biraz boyunu aşıyor gibi. sanki bünyesini aşan fazla karanlık şarkılar söyledikleri. halbuki insan kendisinden, ilk sahneye çıktığı andan itibaren böyle daha cıvıl cıvıl içimizi ısıtan şarkılar bekliyor. öyle sıcacık lan bu, yerim.

Cutterfly - Ek$i

***
Okuduğum bir kaç yoruma göre ses düzeni biraz sorunluymuş, mekandan ve Yasemori'nin 22.00 da kapı açılış diye duyurulan konsere 01.00'de çıkması biraz antipati toplasada, Yasemori'nin bildiğimiz sempatik halleri durumu toplarlamış, gidenler keyifli bir gece yaşamış.

Konserden fotoğraflar:
İf Performance Hall - Ankara
Yasemin Mori konser ankara if performance hallYasemin Mori if performance hall
Yasemin Mori, İf performance hall, Ankara
Fotoğraflar Erkan Savgı
***

iatethecat - iatethecat.deviantart.com
Etkinliğe gidip fotoğraf çekip paylaşmak isteyen olursa yorum yazsın ya da maille ulaşsın burada yayınlayım fotoğrafları.

:) Üsteki çağrıma cevap verip 4 fotoğrafı bana ulaştıran Erkan abiye teşekkür ediyorum. İlk ve son fotoğrafda DeviantART'dan
iatethecat'a ait blogumda kullanmama izin verdi. Başka yerlerde paylaşırsanız orjinaline kaynak gösterin.

28 Ekim 2008 Salı

Müziğimin internette yayılımı çok hızlıydı


Sabah gazetesinin eki olarak çıkan Günaydın, İşte 'O Kız' başlığıyla sizinle paylaştığım, Marie Clarie röpörtajını kısaltarak yayınlamış.
Röpörtajda küçücük bir bölümü oluşturan 'Beni eğlendiren erkek ilgimi çeker' sözünü çımbızla çekip alt başlık olarak kullanarak beni güldürdüler...



Neyse.
Marie Clarie röpörtajının tamamını okumak için: İşte 'O Kız'

Ucundan köşesinden kırpılmış versiyonu için:

Bu yazı kısa oldu bari şunu da ekliyim :)


Aynı gazeteden Hıncal Uluç 26 Ekim tarihli yazısında bir paragraf ayırmış Yasemin Mori için;

Yasemin Mori klibini de izleyin mutlak. Ben bu kızı ilk defa dinliyorum. Hem kendisi, hem sesi, hem yorumu hoş..
O ayrı.. Asıl güzeli klip.. Bu ülkede çekilenlerin en güzellerinden biri..


Uluç'un yakın dostu Haşmet Babaoğlu'da daha önce 'Bu kızda çok iş var' demişti.

12 Ekim 2008 Pazar

Disko Kralı

Yasemin Mori disko kralı
Bir sene aradan sonra tekrar ekranlara dönen Okan Bayülgen'in Disko Kralı programının canlı yayın konuklarından biri de Yasemori'ydi. Gece 03.20 , 03.45 arası Bedük ve Mehmet Turgut'la birlikte Okan'ın sorularını yanıtladı. Ve 'Arjantin'i canlı söyledi.

Mehmet Turgut'la Yasemin Mori'nin birbirlerini tanıdıklarını biliyorduk. Mehmet Turgut Yasemin'in fotoğrafını çekmişti Yüxexes dergi için , Bedük'le de aynı okuldan olduklarını öğrendik. Onun dışında biraz kısa olmasından şikayet edebilirim yine de Onu görmek güzeldi.

Program Videosu:
Yasemin Mori - Arjantin Canlı Performans (Disko Kralı 11.10.2008)

4 Ekim 2008 Cumartesi

Dünya Dinlemiyor

Sanatçı Phil Collins, 9.Uluslararası İstanbul Bieanaline The Smiths'in 1987 tarihli 'The World Won't Listen' albümünün şarkılarının karaoke altyapılarının yüklendiği makinayla birlikte grubun Türkiye'deki hayranlarına idollerinin şarkılarını yatak odalarında değil kamera karşısında söylemeleri için bir platform sunmak üzere İstanbul'a geldi.

'The World Won't Listen (Dünya Dinlemiyor)' adlı projeye katılan The Smiths hayranlarından biride Yasemori'ydi. :)



Uzun uğraşlar sonucu buldum. Yasemori'den 'Half a Person' karaokesi ya da coverı her ne derseniz artık:







9. Uluslararası İstanbul Bienali (16 Eylül - 30 Ekim / 2005) , Mekan: Deniz Palas Apartmanı , Sanatçı: Phil Collins(Yeri gelmişken söyleyim şarkıcı olan değil.) Şarkı: The Smiths - Half a Person

29 Eylül 2008 Pazartesi

Kışkırtıcı, Muzır, Melankolik!



'Aslında Bir Konu Var' şarkısıyla tanıştığımız ve hayranlıkla (E.E. - Kendi adıma konuşuyorum kabul) takibe aldığımız Yasemin Mori, bir süredir raflarda olan "Hayvanlar" albümüyle ve sesiyle tüm gücünü gösteriyor. Yıllar önce ilk kez dinlediği Queen'in "Bohemian Rhapsody" şarkısından aldığı hazla müziğe başlayan Yasemin Mori, hayatın içinde müziğin ne denli önemli olduğunu vurguluyor. Hal böyle olunca son zamanların en çok dikkat çeken ismine UNIQ olarak kayıtsız kalmamız mümkün değildi. İşte, dinlemekten ve izlemekten kendimizi alıkoyamadığımız (E.E - iki etti!) Yasemori ile yaptığımız keyifli sohbet.

Müzik, hayatının içine ne zaman ve ne şekilde girdi?
Aslında Queen'in "Bohemian Rhapsody" şarkısını dinlediğimde bir kırılma yaşadım diyebilirim. Ortaokul yıllarımda, ablam bir kaset getirip "bunu dinlemelisin" dede. O an onun heyecanına anlam verememiştim ama dinlediğim an her şey değişti. "Böyle bir müzik nasıl olabilir?" diye düşündüm, harikaydı, mucize gibiydi. Babam, müziğe kapıldığımı anlayınca bana bir org aldı. Lise yıllarında da devam ettim.

Üniversite yıllarından aklında kalan şeyler neler? Müzik hangi roldeydi senin için o yıllarda?
Dediğim gibi, aslında müzik üniversite yıllarımdan çok çok daha önceleri kafamı çok fazla meşgul etmiş bir şey, ben üniversitede biraz müzikten uzaklaşmak ve ilgilendiğim diğer şeyler üzerinde daha çok düşünmeye fırsat bulabilmek istediğim için Güzel Sanatlar Bölümünde okumayı seçtim.Okulun son senesine kadarda müzik çok derinden ve sessizce ilerledi benim için, bitirme projeme kadar hiç sesimi soluğumu çıkartmadım ama sonra o projenin açtığı kapılar müzik, hayatımda başköşeye oturdu.

Üniversitede grafik tasarım okuduğundan yola çıkacak okursak, müzik ile görsel tasarım arasında nasıl bir bağ kuruyorsun sonuçta her ikiside kendini farklı şekillerde ifade edebiliyorsun...
Bence birbirlerini tamamlıyorlar, sonuçta her ikisi de bakmaya ve görmeye zorlayan şeyler. Müzik ile aklınızda bir resim çizebilirsiniz ve o resme baktığınızda duygulanabilirsiniz. Müzikte de bu böyledir, müzikal hikayeyi görsel olarak ifade etmek ona anlamak katmakla başlıyor. Bakıp da görmek, görüp de yorumlayabilmek ikisini birbirine yakın tutuyor.

Ama artık müzik hayatın gibi... Grafik-tasarım hayatının neresinde kalacak peki?
Grafik tasarım, hayatımın çok önemli bir noktasında durmuyordu zaten, ben daha çok sanat tarihi, sanat felsefesi, resim ve illüstrasyonla ilgiliyim, çizmeyi bırakmak benim için bir duyu organımdan vazgeçmekle aynı, dolayısıyla hayat bana bu sanat dallarının bir arada olabilmesi sayesinde daha anlamlı geliyor, bazen birinden birine daha çok ağırlık veriyorsunuz ama temelde çizerek bir şey anlatmak da müzikle anlatmak da yazarak anlatmak da benim için çok önemli.

Ankara'dan İstanbul'a geçiş süreci zor oldu mu? Sonuçta şehir değiştirmek kolay bir iş değil...
Benim için pek zor olmadı açıkçası Ankara'da kalmayı istemiyordum ama yaşayabileceğimi düşündüğüm pek çok şehir vardı ve İstanbul çok güzeldi :)

Çıkış şarkın 'Aslında Bir Konu Var', hiç konuşmak istemediğimiz ve zor geçecek dakikaların başlangıcında kullanılan bir cümledir. Sen bu şarkıda hangi konuya değiniyorsun?
Klip ile anlatılanlar aslında pek çok konuyu kapsayabiliyor ama benim anlatmak istediğim "bir" olabilmek, yani kendine ait kalabilmek. Acılarımız ve tüm dertlerimiz, yaşadığımız sürece bizimle olacak. Şarkılarımda hayatımızdaki her anı dengede tutmaya çalışırken, bundan nasıl yorulduğumu anlatıyorum. Sözlerde kendimle ilgili dertlerimle değiniyorum.

Sesinin tonlarından masum olmayan bir yakarış varken aynı zamanda melankolik bir tat da mevcut. Müziğindeki hikayeler kendine nasıl bir yol çiziyor.
Yaşadığımız hayatlar dertsiz değil. Müzik bir çıkış yolu. Ben de nelerden canım yanıyorsa, nelere üzülüyor ve sinirleniyorsam bunların derdine düşüyorum.

Parçalarını oluştururken öncelikli aracın nedir? Sözler mi yoksa enstrüman mı?
Bazen oldukça net bir şekilde sözlerle oluşturuyorum ve iyi bir sonuca ulaşabiliyorum sanırım plan yapmadan bir anda aklıma gelenler en iyiler ve en kolay anlaşılanlar oluyor. Müziği bölük pörçük yazınca pek hoş olmuyor. Zaten sonradan müdahale etmen de gerekebiliyor ama bu da pek kolay değil.

Albümünde anlatmak istediğin konulara değinişin oldukça farklı...
Albümü yaparken sanki kendimi toprağın altına gömdüm ve oradan yukarıdakilere bir şeyler anlatmak istiyordum.
Toprağın biraz altında çok ufak aralıklardan sızan güneşi görerek bir şeyler yazmaya ve anlatmaya çalıştım
O ışık sızıntısını değerini toprağın altına girmeden bilemiyoruz. Bazı şeyleri kişiselleştirmek anlamlarını küçültebilir. Albümde anlatılan, benim nasıl bir yolda olduğumdan ziyade, yolun kendisi ile ilgili gösterilen bir çaba, durum.

Peki, albümle ilgili geri dönüp bakınca pişmanlık duyduğun herhangi bir şey var mı? Sonuçta albümü sindirmek için yeterli bir zaman geçti denilebilir.
Hayır, elbette yok :)

Sahnedeyken kendini nasıl hissediyorsun?
Sahne başka bir yer. Sanki bir tiyatronun içindesin gibi ama daha canlı, bir de her defasında farklı farklı oyunlar sergileniyor. Doğal tepkilere oldukça açık bir yer.
Sanırım sahnedeyken anlattıklarım daha anlaşılır bir hal alıyor. Stüdyo ve kayıt insanlara çok şey sunamıyor. Şarkıları canlı söylemek çok farklı bir hal yarıyor. Ben zaten şarkılarımı müzikli hikayeler gibi görüyorum. Tabi ben de hikaye anlatıcı...

Ünlü olmaya başlamak, insanlar tarafından tanınmak nasıl bir şey? O kadar heyecanlı bir halin var ki sanki sana pek uygun değilmiş gibi duruyor...
Ünlü olmaya pek takılmıyorum, bir şeye bakarsanız o da size bakmaya başlıyor. Ne kadar dik bakarsanız da o kadar dik vuruyor o bakışın güneşi üzerinizde. Bu zamana kadar tanınıyor olmamakla ilgili - röportaj vermek dışında- hiç bir zorluk yaşamadım, röportaj vermeye de belli bir derecede alıştım üstelik :)

Son soru. Yasemin Mori'nin 24 saati nasıl geçiyor?
Eğer önümde bomboş bir günüm varsa onu mutlaka müzikle ilgili araştırmalarıma adıyorum, arkadaşlarımın stüdyolarına gidip evimde olmayan müzik aletleriyle haşır neşir oluyorum, yeni şarkılarımda yaratmak istediğim atmosferi keşfetmeye ve ortaya çıkarmaya çalışıyorum, ekimde konserler başlıyor bu nedenle gün aşırı grup provalarımız oluyor, bu dönemde zamanımı daha çok müzikle ilgilenerek geçiyorum...

UNIQ Dergi
Röportaj: Ali Denizuslu & Eren Erdem

Not: UNIQ Dergi birçok üniversite kampüsünde ücretsiz dağıtılıyor, ve uniq.emecmua.com adresinden online olarak okunabiliyor. Sadece üye olmanız yeterli.

İşte 'O Kız'

Son günlerde; adı hayli ilginç bir albüm baştan sona defalarca dinleniyor, uzun süredir ilk kez gönül rahatlığı ile o albümü sevdiklerimize hediye olarak sunabiliyor, çıkış parçasının klibini ise hayranlıkla izliyoruz. Minyon, kıvırcık saçlı, genç ve güzel 'o kız' şarkı söyledikçe devleşiyor. Yasemin Mori; Hayvanlar albümü ile hem istaykâr hem de tatlı bir başkalık katıyor içimize. Şimdi bizimle hayatına dair merak edilenleri paylaşıyor.



Marie Claire, Yasemin Mori, Fotoğraf Emre GüvenMarie Claire: Mori; oldukça ilginç bir soyadı... Gerçek mi?

Yasemin Mori: Hayır değil! Mori; Balkan dillerinde ‘kız’ demek. Anneanne tarafım Edirneli benim. Küçükken bazı arkadaşları ‘Yasemin Mori’ diye çağırırlardı beni. ‘Yasemin kız’ yani... Yıllar sonra tınısı çok hoşuma gitmeye başladı. Jim Morisson’ı da çok severim ayrıca! (Gülüyor)



Peki nasıl tanıştınız Jim Morrison ve dolayısıyla müzikle?

Ben ilkokul çağındayken ablam gençlik dönemini yaşıyordu. Odasından pek çok farklı türde müzik sesi yükselirdi. Ben biraz da hazıra kondum aslında. Onun dinlediklerinden yola çıkarak zaman içinde kendi müzik dağarcığımı oluşturdum. Sonra da içgüdüsel olarak kendi şarkılarımı yapmaya başladım. Bu konuda denemeler yaptıkça zaten ister istemez müzik yapan insanlarla tanışıp, çalışıyorsunuz... Lisede ve devamında üniversitede Grafik okurken çeşidi gruplarda şarkı söyledim. Bir bakmışım müzik çoktan girmiş hayatıma...

Bilkent Üniversitesi Grafik Bölümü’nden mezunsunuz. Ancak bitirme tezinizi dahi müzik üzerine oluşturmuşsunuz.

Müzikle birlikte tasarıma ve resme de büyük bir ilgi duyuyordum. Grafik okumamın müzikle ilgili düşünce biçimimi de geliştireceğini düşünmüştüm. Müzik bana hep açıktı, hayatımın her anında vardı. Düşünün! Bitirme tezimin dahi içine girecek kadar..

Albüm yapma süreciniz nasıl gelişti? Bugün birçok genç müzisyen albüm yapma hayali kuruyor fakat çok azı hayalini gerçekleştirebiliyor.

İstanbul’a taşındıktan sonra daha müzikle ilgilenecek daha çok zamanım oldu. Hayatımın geri kalan kısmında tamamen müzik ile iç içe olmaya karar vermiştim. Aslında bu karar üniversiteye girmeden önce almıştım ama o zamanlar henüz bilinçaltımdaydı sanırım. Aslında üniversiteyi de İstanbul da okumam gerektiğini düşünüyordum fakat ailemin yanı ve Ankara’nın imkanları daha tatlı gelmişti o sırada. Tatillerde İstanbul’a ablamın yanına geliyordum. Mezun olduktan sonra da burada bir süre yaşayıp, şehir ile ilgili neler hissedeceğimi keşfetmek istedim. Zaten iş başvuruları yapmak için daha sık uğramaya başlamıştım, bir yandan da Emre ile (Irmak) müzik hakkında konuşup duruyorduk. Ben bir grup kurmaya çalışıyordum, müzisyen arkadaşlar arıyordum. Emre’yle tek seferlik bir proje grubu oluşturduk, Roxy’de sahne aldık, sanırım müziğe daha dik bakmamı sağlayan anlardan biriydi o an. Gerisi de geldi zaten...

Neler hissetiniz İstanbul’a dair? İnsan bazen bu şehirde kendini ufacık hissediyor...

Açıkçası bana o kadar da zor gelmedi, o dönemde gayet gözü kara bir tiptim. ‘Bakalım dünya bana hazır mı? havalarındaydım. Dolayısıyla alışmaktan çok söylediğiniz gibi hissetmeye kanalize ettim kendimi. Bir de burada yaşayan arkadaşlarım vardı zaten, bu kendimi yalnız hissetmememi sağladı. o zaman dünya bir anda kendiliğinden küçülüyor. Siz değil!

Sesinizi önce internet üzerinden duyurmayı tercih etmişsiniz. Bu bir tür nabız yoklama gibi miydi sizin için?

Myspace sevdiğim bir ağ, oraya dünyanın her yerinden müzisyenler ve sanatçılar yaptıkları işleri yüklüyorlar. Sonra siz site içersinde sayfadan sayfaya gezerken farklı müzik türleri, resim ya da illüstrasyonlarla karşılaşıyorsunuz, yeni dergiler keşfediyorsunuz, keşiflerinizi kendi listenize ekleyebiliyorsunuz ve o ağın bir parçası oluyorsunuz. Ben o siteye şarkılarımı yüklerken plak şirketi de aynı anda klipi televizyon kanallarına ulaştırdı, aslında önce internet aracılığı ile çıkış yaptım diye bir durum yok, sadece müziğin internetten yayılımı çok daha hızlı oldu.

Albümünüzün adı Hayvanlar... Hem isyankar hem de sevimli; nereye çekerseniz oraya gidiyor...

Evet hayvanlar ismi insanların kodladığı şekliyle pek çok anlama çekilebilir. İlginç olmasının yanı sıra her şeyden bağımsız bir şekilde o âleme baktığımızda çok güzel işleyen bir var oluş sistemiyle karşılaşıyoruz, bu da insanlığa ve insanların oluşturduğu her şeye olan dikkatimi artırdı. Yani eleştirel bir bakış acısı da var albümde. Ayrıca içgüdülerle ilgili düşünmeye başladığımda da onların âlemi gözümde canlandı, benim için önemli bir çıkış noktasıydı.

Aslında kısa da bir albüm sizinki... Dokuz parçadan oluşuyor ve sadece 30 dakika sürüyor. Neden kısa tutmak istediniz?

Yaptım yaptım bu kadar oldu! (Gülüyor) ‘Şu şarkıyı eleyelim bu şarkıyı baştan yapalım, e şarkının şu kısmını çıkaralım’ gibi gel gitleri neredeyse iki yıl boyunca yaşadım ve en sonunda da albümde her şeyin özünü bırakmaya karar verdim.

Şarkılarımız başkalarının hikayelerinden alıntılar gibi...

Bir yandan bir hikaye anlatıcısı gibi de görüyorum kendimi, bazen çektiğim fotoğrafları anlatıyor muşum gibi geliyor bana, içinde anlamlar gizlenmiş fotoğraflar gibi düşünüyorum bazı şarkılarımı.

Bir yandan da çok gerçeküstü bir havası var albümün? Çatır çatır gerçekleri vurmuyor insanın yüzüne...

Evet; sanırım bu soyut düşünmeyi sevmemden kaynaklanıyor. Olayları metaforlarla birbirine ilişkilendirmeyi seviyorum. Metaforların anlamı derinleştirdiğini ya da genişlettiğini düşünüyorum.

Klibiniz en az ‘Aslında Bir Konu Var’ şarkınızın kendisi kadar etkileyici... Fatih Kızılgök yönetmiş. Nasıl tanıştınız?

Fatih’in ‘Toz’ adında bir kısa filmi var, geçen yıl o filmi seyretmiştim ve anlatım dilinden çok etkilenmiştim. Video çekilmesi söz konusu olduğunda hemen ona ulaştım ve şarkıyı yolladım. Fatih arayıp çalışmaya başladığını haber verince hem tanışmış hem de birlikte çalışmaya başlamış olduk.

Klipte, güçlü bir kadının etrafında uçuşan erkekler var... Feminist bir yaklaşım!

Sadece bir ağacı, bir heykeli ya da bir bütünselliği oluşturmak için toplanmış insanlar var klipte. Aslında bir mıknatısın çekim gücü gibi birbirimize tutunuyoruz ve olmamız gerektiği gibi olduğumuzda da havalanıyoruz.

Performans sanatlarıyla ilgileniyor musunuz?

Evet ilgileniyorum... Klipte koreografi için modern dans öğretmenliği de yapan Seda İşca ile birlikte çalıştık. Klip çekiminden önce birçok kez bir araya geldik ve bana modern dans hissiyle ilgili pek çok ayrıntı öğretti, performans sanatlarıyla daha yakından ilgilenmem gerektiğini düşündüm. Ben günlük hayatımda da genellikle evren algımı genişletecek ya da renklendirecek kitaplar okuyorum ve öyle müzikler dinlemeye özen gösteriyorum. Davul çalmaya da başladım. Tüm zamanım provalarla ve müzik ile geçiyor.

Gerçek aşkı yaşadınız mı hiç?

Elbette...

Nasıl bir Aşıksınız?

Bilemiyorum ki.., Düşünceli bir aşığımdır umarım, genellikle kıskanç biri değilimdir ama bazen kıskanç da olabiliyorum...

Bir erkekte neler çeker sizi?

Neşeli, beni eğlendiren erkekler ilgimi çekiyor genellikle. Beraber gülüp eğlenebileceğimi düşündüğüm kişilerle olmaktan hoşlanıyorum.

Hayalperest misiniz?

Hayalperest olduğum söylenemez ama hayal kurmayı severim elbette. Hayal güzel bir şey... İnsanın hayatını renklendiriyor.

‘İnsan ilişkilerinde vasat biriyim’ demişsiniz bir röportajınızda. Sevmediğiniz özellikleriniz var mı?

Bu albüm üzerinde çalışırken bir yıldan fazla bir süre kendi içime kapandım ve çok az insanla diyalog içerisinde oldum. O dönemde tamamen kendi dünyamda yaşıyordum. Bu hal beni her şeye karşı biraz yabancılaştırdı ama şimdi öyle hissetmiyorum. Albüm çıkınca normal halime döndüm galiba... Gerçekten sevmediğim fazla bir özelliğim yok ama tabii ben de herkes gibi kendimi daha iyi bir hale getirmek için uğraşıyorum.

Bundan sonraki en büyük hayaliniz ne üzerine?

Gerçekleşmesini istediğim şeylerle ilgili çok fazla hayal kurmam aslında, daha çok yapmak istediğim şeyleri düşünürüm. Aslında bu da bir çeşit hayal kurma aslında Biraz dünyayı gezmek istiyorum mesela, güzel olduğunu düşündüğüm yerleri görmek istiyorum.




Marie Claire - Duygu Hamdioğlu
Fotoğraflar: Emre Güven







17 Eylül 2008 Çarşamba

Konserler Başlıyor.

Yasemin'in Kürşat Başar'la sohbetinde de belirttiği gibi ekim sonuna doğru konserler başlıyor.Yasemin Mori Ankara'ya geliyor ve IF Performance Hall' da sahneye çıkıyor. Kasım ayının başlarında ise İzmirli dinleyicileriyle buluşacak. Hepinizin merakla beklediği konserlerin detayları ise şöyle:



Tarih: 30 Ekim 2008
Mekan: IF Performance hall
Saat: 22.00(Kapı Açılış)
Adres: Tunus Caddesi No:14/A
Kavaklıdere ANKARA
Telefon: 0 312 418 95 06 - 418 53 16

Konser afişi

Hayvanlar isimli ilk solo rock muzik albümünü yayınlayan Yasemin Mori, ilk Ankara konseriyle IF Performance Hall sahnesinde. "Aslında Bir Konu Var" isimli parçasının video klibiyle dinleyecinin ilgi odağı olan Yasemin Mori, haraketli sahne performansıyla dinleyicileriyle buluşuyor.

Çadıra doğru yürüyoruz ve gürültü bizi anlatıyor. Küçük aynamız. Hızla büyüyen, hiç soru sormayan. Işıldıyor. Ne kadar parlak ve güzeliz. Buralara ateşten mi gelmiştik? Yoksa güneşten mi? İnliyor şarkısı. Hiç soru sormuyor. Gök kubbe açılıyor. Ayaklarımız vardı. Ayaklarımızsız artık tarifsiz bir yükselişin içindeyiz. Milyonlarca eşsiz kelebek bize eşlik ediyor.. Neler diyorum ben? Yoksa biz de mi sadece birer kelebeğiz. Olamaz! İşte oluyor. Heeeey!




HangiBar.com'un Yorumu:
IF PERFORMANCE Hallın hoş bir havası var. Mekanda dekorasyona önem verilmiş ve havalandırma ve park yeri sorunu aşılmış. Dışarda ve hemen girişinde bulunan oturma gruplarında ortamdan biraz uzaklaşıp sohbet etmek de mümkün. IF PERFORMANCE Hall iyi ve kaliteli rock müziğinde Ankara`nın tükenen neslini sürdürmeye kararlı..

Bira Fiyatı : 5 YTL veya daha fazla
Giriş Ücreti: Var (15 YTL. (+1 Yerli içki) bayanlara giriş ücretsiz) (Cuma, Cumartesi)
Kredi kartı : Geçerli
Kapasite : Oturarak: 50 Kişi Toplam: 350 Kişi


***

Yasemin Mori - Gece


Tarih :
7 Kasım .

Mekan : Ooze Venue
Saat: 23:30
Adres: Kazım Karabekir cad.no:46 Bornova Ata durağı
Bornova Izmir
Telefon: 0232 388 78 70 - 388 30 35
Biletler: BiletiX (23,00 YTL)




- 18 yaş sınırı vardır.
- Organizasyon şirketi etkinlik için uygun görmediği kişileri bilet bedelini iade etmek koşuluyla etkinlik mekanına almama hakkına sahiptir.
- Alkollü içki satışı vardır.
- Kapı açılış: 21:00 Konser: 23:30


13 Eylül 2008 Cumartesi

Zırdeli

Yasemin Mori'nin Roll Degi röpörtajında söylediği küçük bir ayrıntı Ek$i Sözlük'te okuduğum bir enrty den sonra dikkatimi çekti ve küçük bir araştırma yaptım ve çok hoş bir bilgi edindim.

Yasemin Mori röpörtajda ne demişti:

Seyredip de unutamadığın konserler neler?
Patti Smith konserinden çok etkilenmiştim, Patti Smith sevmemek ne mümkün! Kings of Convenience konserinde de ağladığımı hatırlıyorum. Yanımda da bir arkadaşım oturuyordu, onun da gözleri doldu. Biz halliydik o konserde, gerçekten yoğun yaşadık. Rahatlamak için dans etmem gerekiyordu, kendimi sahneye atıp dansettim.

:) Altı çizili yere dikkat.

Şimdi Kings of Convenience'in Türiye'ye ne zaman geldiğini anımsayalım:


12. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında ülkemize gelmiş ve Ses Tiyatrosunda bir konser vermişlerdi. Bkz.6 Temmuz 2005 Kings Of Convenience Konseri.

O konsere giden kişilerin enrtylerini okurken sahneye atlayan dans eden ve orkestra çukurunu kapatılmak için koyulan ahşap panelleri deşen :) bir kızın varlığı anlatılıyor.

Bu zırdeli kız kim acaba?

Yine birkaç entry inceleyelim:

(bkz: yasemin) *
(bewitched, 07.07.2005 00:17 ~ 00:19)

***
ses tiyatrosunun aşırı sıcagı da olmasa tam anlamıyla kusursuz olabilicek bi konserdi.kısa samimi ve güzeldi. i d rather dance with you sırasında sahneye çıkıp mikrofona saldıran erlend oye ile dans eden yasemin adlı kızımızda 15 dakikalıgına meşhur oldu.
(yourstruly, 07.07.2005 00:26)
***
sık rastlanmaz bu kadar güzel bir ortam yaratan ve bu kadar güzel şarkılar yazan bir gruba. bir de tabii ki (bkz: yasemori)
(iyikemik, 09.07.2005 02:56)
***
coğrafya kaderdir. adamların yaşadıkları toprağın dinginliği müziklerine akmış gitmiş. gözümle görmesem bu kadar inanamazdım.ha bi de konserin hemen akabinde öğrendik ki gecenin ahşap doğrama deşen yıldızı yasemin kardeşimiz jazz vokalistliğiyle iştigal ediyomuş.
(erasmus, 07.07.2005 10:22)
***
Bir de konsere giden birinin bir forumdaki yorumu:

Öncelikle abiler isimleri gibiler, kafalar çok rahat, dinginler, poz kesmiyorlar. Sadece ikisi çıktı sahneye, hatta Eirik sandalet giyiyordu (gözlüksüz olan Karate Kid dedikleri) bir de konser sonunda biste ‘I’d Rather Dance With You’ sırasında sanırım göz teması sebebiyle Yasemin isminde şirince bir hanım kızımız atladı sahneye şarkıyı söyleyip pek güzel dans etti, alkışladık.
(mightyzizou) on 7 Jul 2005 - 18:45:06

Ee Yasemin'de boşuna söylememiş:
esas söylediğim bak ben zır deliyim!.. :):)