13 Nisan 2015 Pazartesi

Dört Dörtlük Dört Albüm | Karga Mecmua

Tayfun Polat, karga mecmua'daki yazısında Finnari Kakaraska'ya yer vermiş: 


Yasemin Mori - Finnari Kakaraska
Yasemin Mori iki albümde hatrı sayılır ve özel bir takipçi kitlesi edindi kendine. İlk albümünde gündelik huzursuzlukları dile getiriş yöntemi çarptı müzikten önce. İkinci albümdeki müzikal genişleme, deneysellik ve söz yazımındaki ustalaşma takdire şayandı. Özellikle kadınlık hallerini, anaerkil bir dünya özlemi ve neredeyse pagan anlatılarıyla yazdığı birkaç şarkı (aslında bu albümde şarkı formunda çok az eser var) zihin açıcıydı. Şimdi üçüncü albümüyle müziğini bir üst seviyeye taşıyor Yasemin Mori.

Bu sefer Can Çankaya ile çalışmış Mori. Kangroove’dan tanıdığımız ama tuşlu çalgılar ve trompetiyle çoğu caz olmak üzere pek çok albüme, müzisyene albümlerinde, sahnelerinde destek olan yetenekli Can Çankaya, albümde tüm düzenlemeler ve prodüksiyonu üstlenmiş. Sahnede daha önce birlikte çalmışlardı ama albümü baştan yeni bir isimle yapmak tutturulmuş formüllere itibar edilmeyeceğini gösteriyor daha ilk başta.

Albüm Deli Bando’nun kaldığı ruh halinden devam ederek başlıyor. Açılıştaki “Ellerimin Karası” yeni bir Mori marşı olacaktır. “Bitli Kaptan” ve “Avcı”, ancak onun yapabileceği şarkılar. Albümün ortasında yer alan “Kadınlar”, biraz önce bahsettiğimiz pagan kadın ruhunu bir önceki albümün de üstüne taşıyor. “Finnari Kakaraska” sözünü bir kadın argo sözlüğünden almış Yasemin Mori. “Uzak yerler” demekmiş. Genelinde uzak yerlerden gelen uzak hikâyeler anlatılıyor albümde, usta işi düzenlemelerle. Ta ki son üç şarkıya kadar.

Albümün son üç şarkısı, pop müzik tarihimize geçecek üç çalışma. Önce Ajda Pekkan’dan bildiğimiz, sözleri Fikret Şenes’e ait “Gel”de, Yasemin Mori dilerse herkesin “diva”sı olabileceğini gösteriyor. Ardından gelen “Kim Var?” bir John Lurie film müziği de olabilir, gittikçe yükselen gerilimiyle bir Tom Waits albümüne de girebilir, ama memlekette bu ayarda bir pop yıldızının albümünde yer alamaz. Cesaret ister. Hele kapanış şarkısı “Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş”! Nazım Hikmet’in şiirine Mesut Cemil’in (Tamburi Cemil Bey’in oğlu ve ilk viyolonsel sanatçılarımızdan) bestesi, Yasemin Mori’nin piyano ve yaylılar eşliğinde, Tülay German’ı hatırlatan vokaliyle, böyle bir albümde hiç yer alamaz.

Ama varlar. Albümden yayınlanan ilk şarkı “Oyna”, bayağı bir eleştiri konusu oldu nedense? Ne bekleniyorsa Yasemin Mori’den? Beklesinler tabii de, sanki şimdiye kadar beklentileri karşılamak üzere müzik yaptı. (Haa, bu arada benim de beklentim yüksekti bu albümden. Deli Bando gibi bir albüm yaptıysan, bir pop albümüne free-jazz bile soktuysan, başka bir beklenti de yaratırsın.) Bence en iyi albümü bu Mori’nin. İnce elenmiş, çok sık dokunmuş, çok çalışılmış olduğu belli. Kim ne derse desin, kadın ne istediğini biliyor ve yapıyor. Tebrikler.


Karga Mecmua Nisan 2015 Sayı 92

http://www.kargamecmua.org/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder