O, albümünü daha piyasaya çıkarmadan herkesin merak ettiği kişi oldu. Doğayla yaşamayı seviyor, müziklerinde hem doğayı hem isyanı anlatıyor. Yasemin Mori, çıkardığı yeni albümünün heyecanı içindeEvin içine kapanık, asi kızı Yasemin Mori’nin en büyük derdi, bir albümü olsun, sesini kitlelere duyursun imiş ki, bu büyük hayalini de ‘Hayvanlar’ albümü ile nihayet gerçekleştirdi. 26 yaşındaki Mori, Bilkent Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü mezunu. Eğitimi bittikten sonra, Ankara’dan, ailesinin yanından ayrılarak İstanbul’un yolunu tutuyor ve serüven de başlıyor.
Müzikle yolunuz nasıl kesişti?Bilkent Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’nü kazandım. Daha çok görsel alana yönelmeye karar verdim. Ama içimdeki müzik aşkı hiçbir zaman bitmedi. Bütün projelerimin içine müziği hep kattım. Üniversitede, bitirme projesi için bilen biriyle çalışmam gerekiyordu. Emre Irmak da o aralar askerlik için oradaydı. Onunla tanışmak hayatımın dönüm noktası oldu. Benim aklımda, İtalya’da müzik okuluna gidip, kendimi tam anlamıyla geliştirmek vardı. Ama Emre Irmak ile o kadar güzel şeyler yaptık ki onları bırakıp gidemedim. Ve İstanbul’a geldim. Geldiğim günden bu yana kadar da onunla hep bir şeyler üreterek çalışmaya devam ettim. Ve sonunda ‘Hayvanlar’ adlı albümümü ortaya çıkardım.
Ankara’nın da oturmuş bir müzik kültürü vardır. Ama siz İstanbul’u tercih ettiniz.Ankara bana göre çok küçük ve bütün dünyaya kapalı bir yer. Sadece kendi dünyanız var. İnternet olmasa hayattan tamamen koparsınız. Zaten hiçbir zaman orada kalmayı düşünmüyordum. “Şehir şehir dolaşayım. Başıma neler gelecek göreyim” diyen biriyim. Sürprizlerle dolu hayatı seviyorum. İstanbul’a gelince, “Hayat buymuş” dedim. Ve mutlu oldum. Çünkü her şeyi gözlemleyebiliyorsunuz ve akıcı bir hayatınız var.
Albümünüze ‘Hayvanlar’ adını koyma nedeniniz hayvanları sevmeniz mi? Yoksa insanları, düşünen hayvan gibi mi algılıyorsunuz?Biz çok düşünen ve kuran yaratıklarız. Ağaç olma metaforuna doğru gidiyoruz. Ve bizim dallarımız var. Dallardan daha çok köklerimizi unutmayalım istiyorum. Hayvanların hayatta kalma içgüdüsünden etkilenmemiz gerektiğine inanıyorum. Çünkü nereden geldiğimizi bilmek gerekiyor. Orayı unuttuğumuz an, işte dallarda çiçekler açmıyor. İşte bu yüzden, çiçekler açsın diye ‘Hayvanlar’ diyorum.
Doğa sevginizi her albümünüzde yansıtacak mısınız?
Doğa çok önemli. Git gide yok olursa, daha çok yansıtırım.
Şarkılarınızda isyan ve asilik var. Müzik yaparken mi bu kadar asi oluyorsunuz?İnsan ilişkilerinde çok vasat biriyim. İçime kapanığımdır. İçimdeki ruhu ancak şarkılarımda yansıtabiliyorum.
‘Aslında Bir Konu Var’ adlı klibinizde, gücünüzle etrafınızda uçuşan erkekler var.
Erkek-kadın gibi kavramlarına çok inanmıyorum. Biri var olmuş ki diğer cins ortaya çıkmış. Bu yüzden kimsenin kimse üzerinde çok fazla etkisi yok.
Albümünüz çıkmadan tüm şarkılarınız internetteydi. İnternet, albümden daha mı etkili?Şarkı ve klip hazır bir şekilde elime geldi. Plak şirketi de klip yayınlayan kanallara yolladı. Ben de myspace’ime koymak istedim. Şirket de ‘koy’ deyince koydum. Ama bu kadar çok tutulup dilden dile yayılacağını tahmin etmiyordum.
Eda İMİK - Tempo Dergi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder