31 Temmuz 2008 Perşembe

Yangına körükle gidiyor!




Yasemin Mori ismini Dream TV ekranlarında sık sık görür oldunuz ve eminiz sizde bu genç bayanın kim olduğunu, neler yaptığını merak ettiniz.Albümün çıkmasına günler kala Yasemin ile buluştuk ve merak ettiklerimizi sizler için sorduk.Daha sonra onu Masstival sahnesinde izledik ve yeni albümüyle ilgili bilgilerimizi güncelledik.


Merhaba Yasemin, nasılsın? Nasıl gidiyor albüm hazırlıkları?


Albüm hazırlıkları tamamlandı, eğer ben de şu kapak tasarımını bitirebilirsem bir kaç gün kalmaz her şey bitmiş olacak. İki gecedir kapak ile uğraşıyoruz, gözümüzde büyümeye başladı git gide. Her şey bitti ve şu an beklenen sadece kapak tasarımı. Onun dışında her şey çok keyifli.


Klibin ile oldukça gündemdesin. Albüm çıkışı gecikti mi yoksa planlanan bu muydu?


Gecikti. Yaz albümü olsun istemiyordum ben. Tersine eylülde çıksın istiyordum ama artık çok da önemsemiyorum. Gecikme nedenlerine gelirsek, sanırım fazla mükemmeliyetçi davrandım. Hep sil baştan aldım. Albümüm çıkmaya çok yakın olduğu için klibi yayınladık yoksa klibi rotasyona sokup ardından albümü yayınlama gibi stratejik düşünmedik. Albümü daha erken çıkarmayı planladık ama geciktik. Gecikmeden çok da şikayetçi değilim aslında.


Klibin başarısının ardında kimi aramalıyız peki?


Klip içim Fatih Kızılgök ile uzun bir süre beyin fırtınası yaptık. En sonunda Fatih bu fikirle geldi. Benim o sıralarda hayatımda olan ufak bir ayrıntıdan bahsediyorduk, sanıyorum o ona bir fikir verdi. Ertesi gün klibi anlattı bana. Pek de anlamış değildim o anlattığında. Ardından düşündüm ve evet dedim. Görsel tasarım okudum ben de zaten nasıl bir şey olması gerektiğine birlikte karar vermiştik. Benim nasıl bir şey istediğimi biliyordu Fatih.


Albümün nasıl olacak? Bu albümü sabırsızlıkla bekleyenler, nasıl bir ruh hali ile karşılaşacaklar "Hayvanlar"da?


Albümü üretmek uzun bir zamana yayılmış olduğundan biraz değişken ruh hali ile karşılaşacaklar sanırım. Yaklaşık 3 yıla yayılmış bir süreç. Bu dünyada bir şeylerin yanlış gittiğini fark eden ve bunları dile getirmekten çekinmeyen bir kız bulacaklar. Her zaman çok sakin bir kız değil bu, yumuşatmaya da çalışmıyor olayları, yangına körükle gidiyor hatta. Bu nedenle alıp huzurla dinleyecekleri bir albüm olmayacak bu.' Arjantin' diye bir şarkı var mesela ' Arjantin'miş gibi sömürgeciliği anlatıyor.


Normalde nasıl biri Yasemin Mori?


Çok değişken biriyim. Balık burcuyum bir kere :)

Heyecanlı ve enerjik biriyim. Bazen çok duygusalım, bazense duygudan eser yok. Ben değişimlere kendimi bırakıp bir nevi hayatın içinde akıyorum. Çok büyük hayallerim yok, belki biraz daha evrensel bakabilmeyi öğrenmek istiyorum. Kendimin dışına çıkmayı, deneyebileceğim kadar çok şeyi denemek istiyorum ikinci albüm biraz daha kendim dışında olur.


MySpace sayfanın uzun süredir takip eden kemik bir kitlen var. Klibin de tanınmanda çok etkisi olduğunu düşünürsek, albüm satışlarının pek de şahane olmadı bu dönemde sen albümden neler bekliyorsun?


Bir kere insanların elinde tuttukları bir materyal olması beni heyecanlandırıyor. Onun içinde benim çizimlerim var, bir parçam var. Öte taraftan insanlarda bir albüm bekleyişi var. Ne yaparsan yap bunu bekliyorlar benden. İnsanların evine girebilmiş olmak da heyecanlandırıyor. Hem albümlerin satmadığına inanmıyorum galiba ben. Çok büyük bir patlama olmayacak ama bu zamana dek bu kültürle yetiştik, hepimiz albüm topladık. Ben bunu şu an yapabiliyorsam, yapmayı istiyorum elbette. Eğer bir gün plak şirketleri albüm yapmaya hayır derse o zaman yeni çareler düşünülebilir.


İçine girmekte olduğun müzik piyasası için neler düşünüyorsun?


Bence çok güzel bir değişim yaşanıyor. Belki ben daha çok içine girdim. Çünkü Ankara'da iken bunu çok takip edebiliyor değildim. Büyük kısmını kaçırıyordum. Şimdi daha farkında olduğumdan mıdır bilemiyorum, durumu oldukça keyifli buluyorum. Bir kere internet in yaygınlaşması inanılmaz bir faktör. Van'daki birisinin Japonya'daki bir gruptan haberdar olabiliyor olması harika. Her şeye erişebilme şansı var artık. Biz bir şeylere ulaşmak için inanılmaz uğraş verirdik içine girdiğim bu durumda, herkesi daha iyi anlayabiliyorum sanırım. yapmak istedikleri, amaçladıkları... Herkes daha farkında sanırım her şeyin. Hepsi iyi olmasa bile pek çok yeni grup arasından pırıl pırıl parlayan süper işler çıktı.


Bıkmadan usanmadan dinlediğin kimler vardır?


Çok fazla şey var. Çok fazla müzik dinledim özellikle ortaokul ve lise yıllarımda. Ortaokulda Queen'i keşfetmiştim, ardından The Cure geldi, Morrisey geldi. Kendi kendine oluşan bir zincir olmaya başladı. Ablam çok büyük bir faktördü. Müzikle tanışmam onun odasından gelen seslere kulak kabartmam ile oldu. İnanılmaz bir arşivi vardı ve istediğin her albümü bulabilirdin. Pink Floyd ve Beatles'i unutamam ayrıca. Son zamanlarda Çilekeş'in ' Akrep ' şarkısını çok dinliyorum. Kujo dinliyorum. DANdadaDAN'ın dağılmış olmasından ötürü de üzüntü duyuyorum.


Ablanın müziğe başlamandaki etkisi oldukça büyük sanırım. Onun bir kız grubu varmış ve sen onlara çok özenirmişsin. Nasıl başladı ve nasıl ciddileşti her şey?


Ahhh evet! (kahkahalar) Korkunç bir dönemdi. Ne yaptıklarını anlamaya çalışıyordum. Garip sesler geliyordu odalarından ve gerçekten onları çok havalı buluyordum. Tam kız grubu gibide değillerdi benim aslında yapmayacağım tarzda bir müzik yapıyorlardı, tam olarak adlandıramam folk'a yakın ama enerjileri harikaydı! O beni içine çekti resmen.

Ardından Queen'le tanıştım ve o gün hayatımda bir dönüm noktasıydı. Daha sonra ortaokulda kendi bestelerimi yapmaya başladım. Çok kötü şeylerdi ama zamanla bir şeye döndüler. Ciddileşmek dersen...Bu bana hala iş gibi gelmiyor. Yani, hayatta en sevdiğim şeyi yapıyorum ve güne ' bu gün iş var ' diyerek başlamıyorum.


Şarkı söylemeye tam olarak ne zaman başladın?


Ortaokulda başladım şarkı söylemeye. Sesimi kullanmayı seviyordum. Ama çok bağırıyordum sanırım ki nodüller oluşmaya başladı ve bir ameliyat geçirdim. Ardından sesimi daha kontrollü kullanmayı öğrendim. Dışavurumcuydum, her şeyi sesimle dışa vurmaya çalışıyordum. Sesimi kaydedip üzerinde oynuyordum. Biraz klavye biraz da gitar çalarım ama ben hep sesim üzerinde yoğunlaştım. Denemelerim lisede ciddileşti. Gruplara girdim çıktım ama kendimi hiç ait hissedemedim. Onların besteleri vardı ve ben onları söylerken buluyordum kendimi. Hiç cover grubum olmadı, hep beste üzerinden ilerledi her şey.


Peki, hiç coverlamayı çok istediğiniz bir parça oldu mu?


Oldu tabii, olmaz mı? Bir sürü var ama hepsi yabancı. Bu da hoş bir şey değil. Kendi dilimiz varken ve kendi dilimizi kullanarak yeterince şeyi anlatabiliyorken başka bir dili tercih etmenin çok da lüzumlu olmadığını düşünüyorum. Bu dile yeterince eğilmiyoruz sanki. Bilemiyorum, bu dilin ne kadar önemli olduğunu gözden kaçırıyoruz sanırım ben bunu yapmak istemiyorum. Cover yapma fikri ortaya çıktığında hep kendi dilim üzerinden yol almayı seçiyorum. Ama ' Love Will Tear Us Apart' söylemeyi istiyorum. :)


Konserler ne zaman başlıyor? Sahnede kimler ile göreceğiz seni?


Masstival var. Onun dışında küçük konserler olacak ama henüz kesinleşen bir şey yok. MySpace'den duyuracağım zaten kesinleşir kesinleşmez. Sahnede Ozan Çolakoğlu davul çalacak benimle birlikte bu heyecan verici..


Röportaj: Birsen Birdir / Dream Dergi Ağustos 2008

Dergi Capture Erik ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder